Pazartesi; okuldaki en baba derslerin, ayrıca en çok güzel kızın olduğu gündü. Sıkıcı bir kamu maliyesi dersi sonrası kantine geçip şöyle etrafı bir playboy edasıyla kesmek için aşağı inmiştim. Tam gözüme birisini kestirip Kıvanç Tatlıtuğ havasında gözlerimi kısıyordum ki bizim Göktuğ yanında bir arkadaşıyla (tabi ki erkek) gelerek “baba naber?” gibi yavşakça bir soruyla bütün büyümü kaçırmıştı. O an kıvanç tatlıtuğ gibi çıldırıp bağırasım gelmişti ama yapmadım. Yanındaki elemanı daha önce görmemiştim. Taşlı küpeli, kirli sakallı ve tabi bu ikiliyi tamamlaması gereken gri eşofman altıyla beni selamladı. Adı Kaan’dı (ismi tarza uygundu). Klişe de olsa yapılan tanışma faslından sonra beni okulun oradaki cafeye içmeye davet ettiler, çevreme baktım, daha fazla göz kısasım yoktu “gidelim madem” diyerek bizim elemanlara takıldım.
Biralar içildikçe muhabbet koyulaşıyordu “kimseye taviz vermicen kanka” ve “ gidenin ardından ağlamayacaksın aga” lafları bizim Kaan tarafından önümüze sürekli servis ediliyordu içimdeki insan sevgisi onu hemen yargılamak istemiyordu ama belliydi, eleman maalesef tırt bir arkadaştı. Gene de peşin hükümlü olmak istemedim. “Haklısın abi takmayacaksın” tarzı laflarla onu daha bir mutlu ettim.
Zaman geçtikçe makine bölümünde okuyan Kaan bizim bölümdeki kız potansiyelinden olsa gerek hep yanımıza geliyordu, benim çok fazla konuşmayan tarzım onun hoşuna gitmiş beni sever sayar olmuştu, ben de bana duyulan bu saygıyı kötü yönde kullanmaya başlamıştım artık her lafına muhalefet edip onla inceden t.şak geçmeye başlamıştım. Gene de kızmıyordu zaman-zaman bozuluyordu ama ben “karı gibi ne alınıyorsun be olum” dedikçe “alakası yok be abi” diyor muhabbet orada bitiyordu.
Okul çıkışı gene bir içme günüydü. Kafası hafiften iyiye dönen Kaan: “Abi hani bir maça beraberlik hedefiyle başlarsın ve 3-0 öne geçersin ama maç 3-3 biter üzülürsün ya bende o durumdayım işte.” diyerek hayatımda duyduğum en saçma lafı kurmuştu. Sevgilisi bundan ayrılmış bizim çok takmayan Kaan’da kız bundan ayrılınca “hani ipler benim elimdeydi?” tribine girmişti. O an gevşek bir durum yaratmak istedim çünkü onunla ciddi konuşamazdım kafasına sert bir şekilde vurdum. Normalde kavga sebebi olacak bir hareketi çok rahat bir şekilde yapmıştım. “Abi niye vurdun ya?” sorusuna “Ulan kızdan s.ktiri yemişsin takma artık gidenin ardından ağlamıycan demiyormuydun sen?” diyerek çok yavşak bir göz kırpma hareketi yaptım. “ehe mehe zehe” diye gülmeye başladı o an kendimi yine tutamadım tekrar kafasına vurdum, artık içimdekileri saklayamazdım “lan Kaan ne tırt adamsın be olum” dedim. Kaan hala gülüyordu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder